Sürdürülebilir Balıkçılık

Deniz mahsulleri binlerce yıldır Akdeniz kültürlerinin merkezinde yer alıyor. Akdeniz’deki başlıca ekonomik faaliyetler içinde su ürünleri yetiştiriciliği ve ticari balıkçılığın yeri önemli. Ancak bugün erişilebilen balık rezervlerinin yaklaşık %80’i aşırı avlanma tehdidi altında. Akdeniz’de son 50 yılda, balık stoklarının gelişimi için çok önemli yaşam alanları olan Posidonia türü deniz çayırlarının yayılım alanlarının %34’ü yok oldu. Akdeniz aynı zamanda plastik kirliliği kapanında bulunmaktadır.
Balıkçılık sektörü, büyük sanayi işletmecilerinden, küçük ölçekli esnaflara kadar, her bir tür için değişik av aracı kullanan birçok farklı paydaştan oluşuyor. Balıkçılık sektörünün bölgesel ekonomiye katkısı oldukça önemli. Akdeniz Genel Balıkçılık Konseyi (GFCM)’in 2016 verisine göre, Akdeniz balıkçılık faaliyetlerinin kolektif değerinin 3 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Rezervlerin hızla azalması, yalnızca sualtı ekosistemini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda, civarda yaşayan ve hayatta kalmak için denize bağımlı olan insan topluluklarının gıda güvenliğini de tehdit edecektir. Akdeniz’de aşırı ve yasa dışı balıkçılığın önlenmesi için acil tedbirler alınması gerekiyor:

Etkin izleme ve kontrol sistemlerinin oluşturulması
Daha sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerinin desteklenmesi
Küçük ölçekli balıkçılığın desteklenmesi
Balıkçılığa dayalı planlamaların uzun vadeli ve bölgesel odaklı yapılması
Bayrak türlerin ve habitatların korunması için yönetilen deniz alanlarının kullanılması
Amatör balıkçılığın düzenlenmesi
Bilinçli bir tüketim anlayışının geliştirilmesi gerekmektedir. 

WWF-Türkiye, Küçük ölçekli balıkçılığın sürdürülebilirliği, balıkçıların gelir kaynaklarının iyileştirilmesi ve balıkçılıkla ilgili yönetim süreçlerine katılımlarının sağlanması ile sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının arttırılmasını hedefleyen “Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi Projesi’ni yürütüyor.

Kaynak: WWF

FMC, Daha Az Tedarik Zinciri Kesintilerin Azalması İçin Verilere Bakıyor

FMC, 2022 tarihli Okyanus Taşımacılığı Reform Yasası'nın (OSRA 2022) bir sonucu olarak ABD limanlarına giren ve çıkan kargo akışlarını denetlemede genişletilmiş bir rol kazanmıştı. Ancak çalışmaları artık düzenleyici girişimlerin çok ötesine geçiyor. 2021 ve 2022'deki "Tedarik Zinciri Krizinden" bu yana, Amerika Birleşik Devletleri'nde liner kargo hareketlerinde tüm oyuncular arasındaki bağlantıyı geliştirmek için çok sayıda baskı yapıldı. 

Benzer bir çaba Carl W'den geldi. Bentzel, bir FMC Komiseri. 2021'in sonlarında Komisyon Üyesi Bentzel, verilerin kargo hareketiyle kesişimine yakından bakmaya yönlendirildi. Nisan 2023'te, tedarik zincirlerindeki kapsamlı yüz yüze ve çevrimiçi katılımcılara dayanan "Deniz Ulaşım Veri Girişimi" veya MTDI olarak adlandırılan çalışmaları hakkında bir rapor yayınladı.

Komisyon Üyesi Bentzel'in raporuna göre, "MTDI süreci aracılığıyla oluşturulan nihai tavsiyeler, Deniz Veri Taşımacılığı Veri Sisteminin (MDTS) kurulmasını gerektirmektedir. Geniş anlamda MDTS şunları gerçekleştirecek: planlanan okyanus taşıyıcı seferleri hakkında bir bilgi sistemi oluşturacak, gemilerin gerçek zamanlı konumu ve gerçek zamanlı varış tahminleri ile gemi geçişleri hakkında bilgi sağlayacak, kargo alımı için terminal erişimiyle ilgili kamuya açık bilgiler için standartlar üretecek ve Deniz Terminal Operatörlerinden kargo alımı için kargo durumunu karakterize etme yöntemini standartlaştıracaktır.”

Ağustos ortasında "Lojistik Yeniden Kablolandı" başlıklı bilgilendirici bir web sunumunda, Komisyon Üyesi Bentzel, dünya çapında lojistik katılımcılarına hizmet veren bir bağlantı platformu olan Flexport'tan iki yönetici, Hizmet Olarak Uyumluluk Başkanı (CaaS) Michael Baekboel ve Grup Ürün Müdürü Angus Fan tarafından MTDI ile ilgili olarak röportaj yaptı. 2021- 2022 hakkında konuşan Bentzel, "esas olarak zorluklar yaratan bir olaylar tsunamisiydi" dedi ve şunları ekledi: "Denizcilik endüstrisi periyodik olarak bu patlamalara sahiptir... her zaman zorluklar vardır.”

Kaynak: Seatrade Maritime

Cargill'in Kiraladığı Dökme Yük Gemisi Windwings İle Çin'den Yola Çıkıyor

Emtia nakliyecisi Cargill, BAR Tech, Mitsubishi ve Yara Marine Technologies ortaklığıyla WindWings ile donatılmış ilk geminin Çin'den Brezilya'ya doğru yola çıktığını duyurdu.

Mitsubishi Corporation'ın 2017 yılında inşa edilen ve Cargill'e kiralanan Pyxis Ocean'ı, BAR Tech tarafından tasarlanan ve Yara tarafından üretilen iki adet 37,5 metrelik kanat yelkeniyle donatıldı. Yelkenlerin karbon emisyonunu ortalama %30'a kadar azaltması bekleniyor.

Cargill'in Okyanus taşımacılığı işinin Başkanı Jan Dieleman'a göre Cargill, tedarik zincirlerini karbondan arındırma "sorumluluğuna" sahip.

Dieleman ayrıca, "WindWings gibi bir teknoloji risksiz değildir ve vizyoner armatör Mitsubishi Corporation ile ortaklaşa bir sektör lideri olarak, denizcilik alanındaki ortaklarımızın daha sürdürülebilir bir geleceğe geçişine yardımcı olmak için yatırım yapmaktan, bu riskleri almaktan ve öğrendiklerimizle şeffaf olmaktan korkmuyoruz" dedi. 

Bir gemi operatörünün bir tasarımcı, üretim şirketi ve nakliyeci ile AB'nin Horizon programından sağlanan fonla yaptığı ortaklık, 2019'da Cargill'in BAR Tech'i arayıp emisyonları azaltacak bir sistem tasarlamalarını istemesiyle bir araya geldi.

Mitsubishi Corporation Gemi Departmanı Genel Müdürü Kohei Yamashita şunları söyledi: "Pyxis Ocean projesi başlı başına büyük bir başarı, bu beni çok heyecanlandırıyor, ancak gelecekteki potansiyelini düşündüğümde daha da heyecanlanıyorum.’’ 
Yamashita sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde piyasada çok fazla enerji tasarrufu sağlayan cihaz olmasına rağmen, rüzgar destekli tahrik sistemleri, iki haneli yakıt tasarrufu sağlayabilen mevcut çok az sayıdaki çözümden biridir.’’

Bu önemli bir nokta çünkü Dieleman'ın işaret ettiği gibi, "Bu teknoloji bedava yakıt kullanıyor", bu da tüm operasyonel tasarrufların emisyonların yanı sıra maliyetleri de doğrudan azaltacağı anlamına geliyor.

Kaynak: SeatradeMaritime